Psoriasis (sedef hastalığı)
Psoriasis bulaşıcı ve mikrobik bir hastalık değildir.Vücudun bir yerinden diğer bölgeye de bulaşma olmaz. Sık görülen bir deri hastalığıdır. Toplumun yaklaşık % 1-3 ünde görülür. Birçok hastada 30-40 yaşlarında başlar. Kadınlarda erkeklerden daha erken yaşta başlama eğilimindedir.Ancak her yaşta görülebilir. Yanlızca ABD de 4.5 milyondan fazla insanda görülmektedir. Erkek ve kadında yaklaşık olarak eşit oranda görülür .Hastaların yaklaşık üçte birinin ailesinde en azından bir hasta daha olması, genetik bir bağlantı olabileceğini düşündürmektedir. Hastalık bazen şiddetlenirken, bazen bulgular azalır veya tamamen ortadan kalkabilir. Deriye yapılan travmalar, kesiler, yanık, böcek sokması hastalığın alevlenmesine sebep olabilir. Kanser tedavisinde kullanılan savunma sistemini baskılayan ilaçlar, romatizmal hastalıklar, enfeksiyonlar, alkol ve sigara kullanımı, şişmanlık, stres, genel durum bozuklukları, aşırı soğuk da alevlendirici etkenlerdir.Puberte ve menapozda pik yapması hormonal faktörlerin önemini göstermektedir.Güneş genellikle yararlıdır ancak küçük bir grup hastada yoğun güneş ışığı ile lezyonlar alevlenir ve bu hastalar yazın şikayetlerin arttığından yakınırlar. Havuç, domates, taze meyve ve beta-karoten alımıyla psoriasis arasında ters bir ilişki saptanmıştır. Lityum, Beta bloker ve Antimalaryal ilaç kullanımı ve sistemik ve bazı harici kortikosteroidlerin dozunun düşürülmesi psoriasisi alevlendirebilir. farklı biçimlerde ortaya çıkabilen, tekrarlayıcı, kronik bir deri hastalığıdır. Tipik formlarında kızarık bir deri alanı üzeri sedef rengi pullarla kaplıdır. Derinin üst katmanı epidermis aşırı derecede büyümekte, kalınlaşmaktadır. Psoriasisin nedenleri tamamen anlaşılmamıştır ama tıbbı araştırmacılar bunun immun sisitemle ilgili olduğunu düşünmektedir.Hepimizin vücudunda bulunan T hücreleri bizi bakteri ve virus saldırılarından korur. Ancak psoriasis hastalığında bizim T hücreleri kendi cilt hücrelerine saldırır. Vücut daha fazla deri hücresi üreterek buna cevap verir. hücrelerinin bu hızlı üretimi derinin normal yenilenme sürecini bozar.Normal deri hücreleri 21-28 günde olgunlaşarken psoriasisde hücreler 2-3 günde olgunlaşmaya başlar.Bu nedele eski deri dökülmeden yenileri oluşur. Ölü ve canlı hücreler gözle görülebilecek şekilde birkmeye başlar.Sonunda deride oluşan kırmızı yamalar gümüş renkli kabuklarla kaplanır. Deri kuru, kızarık, net bir sınırı vardır, pullar kazındığında zemininde küçük kanayan noktacıklar ortaya çıkar. Daha çok gövde, dirsek, diz , kafa derisinde,derinin kat yerlerinde yerleşmişlerdir.
Psoriasisin birçok tipi mevcuttur .
En sık görülen tipi olan P.vulgaris
vakaların yaklaşık %80’ini oluşturur Bu
tipde lezyonlar daha çok gövde, dirsek, diz , kafa derisinde,görülür
Flexural
veya invers psoriasis derinin katlantı yerlerinde düz ama inflamasyon
gösteren yamalar şeklindedir. Özellikle koltukaltı göğüsaltı ve genital
bölge çevresindedir. Terleme ve tahrişden etkilenir Mantar
enfeksiyonlarına duyarlıdır.
Guttat psoriasis deride ufak kırmızı noktacıklar şeklindedir ve sıklıkla vücudun geniş alanlarını kaplar. Büyük olasılıkla streptokoksik boğaz enfeksiyonu ile birliktedir.Çocuklarda sık görülen bir formdur.
Püstuler psoriasis bakteri içermeyen yumrular şeklindedir. Bu püstüller kırmızı bir deri ile çevrelenmiştir. Bu bazen yalnızca ellerde ve ayaklarda görülebileceği gibi tüm vücutta yaygın yamalar şeklinde de olabilir.
Guttat psoriasis deride ufak kırmızı noktacıklar şeklindedir ve sıklıkla vücudun geniş alanlarını kaplar. Büyük olasılıkla streptokoksik boğaz enfeksiyonu ile birliktedir.Çocuklarda sık görülen bir formdur.
Püstuler psoriasis bakteri içermeyen yumrular şeklindedir. Bu püstüller kırmızı bir deri ile çevrelenmiştir. Bu bazen yalnızca ellerde ve ayaklarda görülebileceği gibi tüm vücutta yaygın yamalar şeklinde de olabilir.
Tırnak
psoriasisi el ve ayak tırnaklarının görünümünü etkiler. Daha çok el tırnaklarında daha az bir kısmında ise
ayak tırnaklarında toplu iğne başı büyüklüğünde çukurlaşmalar, çizgiler,
tırnakta kalınlaşma, sararma görülmektedir. Tırnağın gevşemesi veya
parçalanması veya tırnak altındaki derinin kalınlaşması görülebilir. Bu
tip psoriasisde eklem tutulumu görülebilir. Eklem yerlerinde ağrı ve
yanma olabilir.
Eritrodermik psoriasisde deride yaygın bir
kırmızılaşma ciddi kaşıntı ve hatırı sayılır bir ağrı ve rahatsızlık
vardır. Bu psoriasis tipi ölümcül olabilir aşırı inflamasyon ve deri
soyulması derinin ısı regülasyonunun ve derinin koruyucu bariyer
özelliğinin kaybedilmesine neden olur.Psoriasisin çok ciddi bir
formudur.
Tanı
Tanı
genellikle derinin görünüşüne göre konur
Ancak bazen ayırıcı tanı için deriden biyopsi almak gerekebilir.Yapılan
testler daha çok diğer hastalıkların dışlanması içindir. Hastanın
normal yaşamına dönmesini sağlayacak tedaviye biran önce başlanması
önemlidir.
Tedavi
Klasik tıbbi tedavide öncelikle
alevlenmeler engellenmeye çalışılır. Derisinin kuruması engellemek için
nemlendirici bazı krem ve losyonlar kullanılabilir. Derideki bu kalın
kabuğu etkili salilisilik asit içeren bazı karışımlar,ağaç katranı,
ayrıca D3 vitamini(calcipotriol) türevleri
ve kortizonlu anthralinli pomatlar kullanılmaktadır.
Oral veya harici Retinoik asid tedavisi diğer bir seçenektir.Ultraviole ile tedavi de yararlı olabilmektedir.(PUVA veya darband UVB) Özellikle son dönemde dar band ultraviole ve excimer lazer tedavileri ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ayrıca methotrexat veya siklosporin bazı kanser ilaçları da özellikle eritrodermik veya eklemleri tutan formlar için kullanılabilmektedir. Tedaviler genellikle kombinasyonlar şeklinde uygulanmaktadır.
Oral veya harici Retinoik asid tedavisi diğer bir seçenektir.Ultraviole ile tedavi de yararlı olabilmektedir.(PUVA veya darband UVB) Özellikle son dönemde dar band ultraviole ve excimer lazer tedavileri ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ayrıca methotrexat veya siklosporin bazı kanser ilaçları da özellikle eritrodermik veya eklemleri tutan formlar için kullanılabilmektedir. Tedaviler genellikle kombinasyonlar şeklinde uygulanmaktadır.
Biyolojik Ajanlar: Son dönemde,
geleneksel tedaviden farklı olarak çok daha spesifik, psoriasisden
sorumlu olan vücut T hücresi ve inflamatuar sitokinlerin aktivasyonunu
engelleyen ve sorumlu T hücrelerini azaltan, savunma sistemini
baskılayıcı olan biyolojik ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Mevcut
uygulamalardan hastaların memnuniyetsizliği ve toksisite nedeniyle bu
ihtiyaç doğmuştur. Bu biyolojik ilaçlar daha spesifik etkili olduğu için
klasik ajanlardan daha az toksik etkileri vardır.Ülkemizde şu an için
psoriasis tedavisinde kullanılan biyolojik
ajanlar Efaluzimab (Raptiva), Etanersept(Enbrel) infliksimab(Remicade)
Adalimumab'dır.(Humira) ve Ustekinumab (Stelara)
Yapılan bir çalışmaya göre dermatologların çoğu
geçen yıl içinde psoriasis tedavisinde özellikle orta düzey vakalarda
biyolojik ilaçları daha fazla kullanmıştır. "Etanersept"
bu tür ilaçlar arasında en sık kullanılan olsa da, "adalimumab" nın payı
da geçen yıl belirgin olarak artmıştır.Adalimumab (Humira), infliksimab
ve etanercept'in ardından FDA tarafından onaylanmış bir TNF
inhibitörüdür. Adalimumab üretiminde insan monoklonal antikoru
kullanılmıştır.2008 yılında FDA adalimumab'ın Romatoid Artrit, Psoriatik
Artrit, Anklozan Spondilit Crohn ve Sedef hastalığı ve juvenil idiopatik
Artrit tedavisini onaylamıştır.
Biyolojik temelli tedavilerin ortaya çıkışı büyük ölçüde
psoriasis tedavisini de geliştirmiştir. Son on yılda yanlızca sedef için
bile pek çok biyolojik tedavi ortaya çıkmıştır. Daha önce alefasept ve
efalizumab gibi ajanlar T-hücrelerinin aktivasyonunu ve göçünü bozarken
daha sonra ortaya çıkan infliximab, etanercept, ve adalimumab gibi
ajanlar TNF-α yı hedef almıştır. Son zamanlarda, Ustekinumab
ve Briakinumab gibi yeni biyolojik ajanlar IL-12 ve
IL-23 tarafından paylaşılan p40 altbirimini hedef almaktadır.
Ancak bu grup ilaçların savunma sistemini baskılayıcı
ve tümör oluşturucu etkileri yönünden dikkatli ve kontrollü kullanılması
gerekmektedir.
Her ne kadar biyolojik ilaçların kullanımı artsa da hala psoriasisde
ensık reçetelenen ilaçlar topikal ajanlardır. Calcipotriene ve
betametazon dipropionat karışımı ilaçlar çok sık reçetelenmekle birlikte,
clobetasol propionate bazı durumlarda daha avantajlı olabilir. Oral ajan
kullanımı hastalığın hastalığın şiddeti ile artsa da ağır psoriasisi
olanların yanlızca üçte biri oral ilaç kullanmaktadır. Metotreksat ve
acitretin psoriasis tedavisinde ensık reçetelenen oral ilaçlardır.Herbirinin
kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Oral ilaçlara benzer bir
şekilde Fototerapinin psoriasis tedavisinde kullanımı hastalığın şiddeti
ile artar.
Hastaya psoriasisin kronik bir hastalık olduğu
tedavisinin yaşam boyu sürebileceği anlatılmalıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder