5 Kasım 2013 Salı

Sivilce (Akne)

Sivilce (Akne)

Genel olarak 'sivilce'adıyla bildiğimiz akne en sık rastlanan cilt problemidir. Akne, cildimizdeki pilosebase yapılarda (kıl-yağ bezleri) gelişen  enfeksiyonlardır.  Önce hafif kızarık şişlikler (papül) oluşur sonra içi cerahatle dolu küçük şişlikler (püstül)haline gelir  . Daha sonra  dışarıya boşalmazsa kistler ve içinde sert bir cisim olduğu izlenimini veren nodüller  haline dönüşecektir. Kendiliğinden iyileştiklerinde iz (skar) bırakacaktır. Genellik ergenlik dönemlerinde ortaya çıkar. Erkek ve kadında eşit sıklıkta görülmekle birlikte kadında daha erken dönemde ortaya çıkar. Her iki cinsde en sık görüldükleri yaş 18 dir. Daha ileri yaşlarda görülen aknelerde Rozase (Gül Hastalığı) da düşünülmelidir. 

Aknenin bir çok nedeni olabilir ama genel olarak,




  • Artmış sebum (yağ) salgısı
  • Pilosebase  kanalda tıkanıklık
  • Propionibacterium acnes bakterisi ile  ile enfeksiyonu
  • Bazı kimyasal maddelerin salınımı (inflamasyon mediatörleri,sitokinler)
  • Aknede, androjen hormonuna  duyarlı olan pilosebase yapılar, hormon düzeyindeki düzensiz değişikliklere yağ salgısını arttırarak cevap verir. Bu yağ salgısı ile akne oluşturucu bazı maddelerin salınımı da artar. Sivilceler görünümlerine göre  açık (siyah başlı) veya kapalı (beyaz başlı) komedomlar olarak isimlendirilir. İlk olarak 12 yaşında yüz, omuzlar sırt ve göğüs üst kısmı gibi yağ bezi daha çok bulunan yerlerde gelişir. Genelde 20 li yaşlarda azalsa da bazı kişilerde özellikle kadınlarda 40 li yaşlara kadar devam edebilir. Eğer abseleşmeler olursa iyileşme dönemi sonrasında iz kalabilir. 
    Ergenlik dönemi kadınlarda adet kanamasından 2-7 gün önce değişen hormon seviyesi sebebi ile sivilcelerde artış olabilmektedir. Gebelik, doğum kontrol hapına başlama veya kesme, ağır fiziksel veya psikolojik stresler de hormon düzenini değiştirerek  sivilcelerin artışına veya daha önceden  sivilcesi olmayan kişilerde sivilce çıkmasına neden olabilir.
    Sıklıkla ergenlik döneminde ortaya çıkmaya başlayan sivilceler genellikle 30 yaşından sonra azalma eğilimi gösterse de, 40-50 yaşlarına kadar sivilce sorunu yaşayan insanlar da vardır.
    Sivilcelerin tedavisi genellikle bir cildiye uzmanı tarafından yapılır. Ancak özellikle bir yumurtalık hastalığı olan Polikistik over olabileceği  düşünülüyorsa, dermatoloji uzmanınız kadın hastalıkları uzmanı değerlendirmesi de isteyebilir.
    Akne tanısında, dermatolog ilk olarak sivilce var mı emin olmak için cildinizi inceleyecektir. Çünkü diğer cilt hastalıkları da ilk bakışta akne gibi görünebilir.
    Eğer akne varsa,
    ■ Akne derecelendirilir. Grade 1 Hafif akne olduğunu. Grade 4 şiddetli akne olduğunu gösterir
    ■ Akne tipi saptanır. Cildinize görünen akne türü tedavi için önemlidir.
       
        Akne Tipleri Nelerdir?

    • Akne vulgaris: En sık karşılaşılan akne tipidir ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar.
    • Ekskoriye akne: Sıkıntılı psikoloji problemleri olan hastalarda kaşımaya bağlı
    • Klorakne: Bazı endüstriyel kimyasal maddeler bağlı
    • Konglobat Akne: Abseleşmeler ve buna bağlı ciltte oluşan boşluklar ve tünelllerle komplike hale gelen  bir akne türüdür,
    • Kozmetik akne: Kullanılan pomad ve kremlere bağlı gelişir.
    • İlaçlara bağlı akne: Başta hormonlar ve steroidler olmak üzere  ilaçlara bağlı gelişen akne. B6 ve B12 tedavileri esnasında nadiren akne benzeri lezyonların oluştuğu görülmüştür.  




  • İnfantil akne: Özellikle erkek bebeklerin  yüzlerinde görülür sebebi bilinmiyor.
  • Fiziksel akne: Viyolenselci çenesinde yada koltuğa yaslanmaya bağlı gelişebilir.
  • Aktinik akne: Nadir görülen güneşe bağlı bir aknedir.
  • Akne İnversa: Apokrin ter bezi olan bölgelerde gelişen bir akne formudur. Ter bezi hastalıkları bölümümüzde anlatılmıştır.

  • Akne Tedavisi:
    Tedavinin en önemli amacı kist ve nodüllerin yara izi bırakmasını yani skar oluşturmasını engellemektir. Bununla birlikte aknenin hastalarda kendine güven kaybı, utanç gibi duygulara neden olması tedavisini daha da önemli hale getirmektedir. Hafif aknelerde eczane dışında da satılan bazı kremlerin kullanılması ile soruna çözüm bulunabilir. Ama orta derece veya daha komplike aknelerde Dermatoloji uzmanı doktordan yardım istemek en doğrusu olacaktır.
     Ergenlik çağındaki sivilceler için genellikle topikal (harici) tedavi yeterli olabilir. Topikal tedavi  yeterli olmaz ise ağızdan bir antibiyotik  eklenebilir. Böylece akneye neden olan bakterilerin sayısını azaltılarak bunların neden olduğu şişlik kızarıklık ağrı (enflamasyon) ortadan kaldırılır.

    Ne tür ilaçlar kullanılıyor:
    Benzoil peroksitler, P.acnes bakterisinin sayısını azaltırlar. Tretinoinler, komedom sayısını azaltırlar ama irritan olabilirler. Antibiyotikler, topikal (krem-jel şeklinde) yada ağızdan kullanılabilir. Azaleik asit,  isotretinoin, eritromisin ve çinko da, tedavide kullanılabilmektedir. Kadınlarda bazen anti-androjen hormon tedavisi uygulanabilmektedir.  Son dönemlerde "blue light" gibi yöntemler yada UV tedavilerininde akne için kullanıldığını görüyoruz.
    İddiaların aksine, akne tedavisi bir gecede olmaz. İyileşmeyi görmek için tedavi 4-8 hafta devam etmelidir. Bir kez akne temizlendiyse, tekrarı önlemek için cilt tedavisine doktorunuz aksini söyleyene kadar devam etmek gerekebilir.
    Tedaviler arasında  en populeri olan bir A vitamini türevi olan "isotretinoin" tedavisi daha çok komplike  noduler ve kistik aknelerde kullanılır, asla gebelere yada gebe kalma ihtimali olan kişilere uygulanmamalıdır. Hastanın kan karaciğer  fonksiyon enzimleri ve kan yağları takip edilmelidir. Bu hastalarda dudaklarda çatlama, ciltte kuruma, burun kanaması, saç dökülmesi ve kas ağrısı görülebilir. Bir çok kişiye, bu ilaçlarla 6-8 aylık bir tedavi sonrası aknenin geri gelmemek üzere ortadan kalkacağı söylenmektedir. Ancak bu doğru değildir. Etki sadece kullanıldığı sürece görülür. Kesildikten sonra akne tekrarlayabilir.
    Tedavide ilaç dışı  uygulamalar nelerdir?

    Lazerler ve diğer ışık tedavileri, p.acnes bakterisini azaltır. Dermatoloğun bu tip bir tedavinin yardımcı olup olmayacağını değerlendirmesi gerekmektedir.
    Kimyasal peeling uygulanabilir. Hafif peeling ürünleri marketlerde satılmaktadır ancak Dermatologların kullandığı güçlü kimyasal peelingi siz satın alamazsınız. Bazı durumlarda sivilcelerin tedavisinde dermatologlar kimyasal peeling kullanabilir.
    Dermatoloğunuz büyük akne kistini çıkarmak için "Boşaltma ve çıkarma" dene bir işlem yapabilir. Kist ilaca yanıt vermediğinde bu uygulanabilir. Böylece sivilcenin neden olduğu ağrı ve kiste bağlı iz kalma şansı azalacaktır. Bir kistten hızlıca kurtulmak için, dermatolog bazen kist içine ilaç da enjekte edebilir.

    Stres akneye sebep olur mu?


    Stress, düzensiz hayat tarzı veya uykusuzluk kan hormon düzeylerini bozacak dolayısı ile akne gelişimini alevlendirecektir. Ancak bazı durumlarda ise stresin kaynağı aknedir. 
    Sigara akneye neden olur mu?
    Evet. Özellikle bayanlarda sigaranın "Non inflamatuar" tipte akneye neden olduğu saptanmıştır. Sigara içmeyenlerde görülen akne %9.7 iken sigara içenlerde, bu oran %41.5 olarak saptanmıştır.
    (British Journal of Dermatology 2007 157, pp1040–1085)
    Güneş banyosu sivilceler için yararlı mıdır?
    Evet . Ancak hastaların %20'sinde kötüleşme gözlenir, bunun nedeni rutubetli bölgelerde bulunma ve fazla terleme dolayısıyla cildin gözeneklerinin daha çok kapanmasıdır 
    Sivilcelerin yiyeceklerle ilgisi var mı?
    Genellikle  bazı yağlı  yiyeceklerin  akneye sebep olduğu düşünülmektedir. Ancak bunun bilimsel bir dayanağı mevcut değildir. Yağlı yiyeceklerin akne oluşturmadığı bilinse de son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda süt ürünlerinde bulunan hormonların ve aşırı yüksek glisemik indeksli gıdaların tüketimi sonucu oluşan insulin dengesindeki bozulmaların, mevcut akneleri arttırabileceği konusunda çalışmalar yayınlanmaktadır. Yüksek glisemik indeksli gıdaların ve süt ürünlerinin tüketimi azaltılabilir. Ancak çok katı bir diyet uygulanırsa akne  diyete bağlı oluşan stress nedeniyle artabilir de. Uygun bir şekilde tedavi edilen akne için genellikle diyete gerek yoktur ancak isteniyorsa arttırdığı düşünülen yiyecekleri sağlığınızı bozmayacak şekilde daha az yiyebilirsiniz. Bu yaklaşım sağlık açısından genel olarak yararlıdır en azından akneyi kötüleştirmez. 
    Sivilcem geçti!  Artık ilaçları kesebilir miyim?
    Eğer dermatoloji doktorunuz kesin diyor ise kesebilirsiniz. Bir çok hastanın tedaviyi aniden kesmesi ilerleyen haftalarda aknelerinin tekrar alevlenmesine neden olabilmektedir. Çoğunlukla kullanılan ilaçlar tedricen azaltılarak kesilecektir. Bazı ilaçların,  tekrar akne oluşumunu önlemek için uzun süre kullanılması gerekebilir
    Yüzümü çok sık yıkıyorum. Niçin hala sivilcelerim geçmiyor?
    Çoğu  kişi, aknenin kire bağlı geliştiğini düşünür. Kısmen doğru olabilir ama  akne yüzü temizlemekle geçmez. Yıkama ile ölü hücreler ve fazla yağ temizlendiği için faydalı olmakla birlikte , bir çok kişi yüzü irrite edecek, çok sayıda ürün kullandığında akneler daha da kötüleşir. Yüzü günde iki defa kibarca su ve yumuşak bir sabunla yıkamak genellikle yeterli olacaktır. Bununla birlikte, aknenin yıkamakla kontrol altına alınamayacak daha bir çok  sebebi vardır . 
    Sivilcelerimi sıkmam zararlı mı?
    Aknenin sıkılarak temizlenmesi sonucu enfeksiyon yayılabilir. Özellikle iltahabın sıkılması onun daha derine inmesine, enfeksiyonun  ilerlemesine, daha büyümesine ve yara izi (skar) bırakmasına neden olabilir. 
    Tedavi ne kadar sürecek?
    Tedavi gerektiren akneli kişilerin çoğunluğunda bu problem 25 yaşına dek ortadan kalkar, ancak küçük bir kısmında (kadınlarda %5 erkeklerde %1) akne 40 yaşına dek sürebilir.  
    Makyaj sivilcelerimi kötüleştirir mi?
     Bazı makyaj malzemelerinin akneyi kötüleştirdiğine dair kanıtlar vardır. Piyasada satılan özel akne oluşturmayan makyaj malzemeleri kullanılabilir. Yine de akneli hastalar yağ ve pudra içermeyen malzemelerle ve olabildiğince kısa süreli makyaj yapmaları önerilir. 
    Düzenli cinsel ilişki sivilceleri azaltır mı?
    Cinsel ilişkinin akneyi iyileştirdiğine veya kötüleştirdiğine dair herhangi bir kanıt yoktur
    Hormon seviyesi yüksek kişilerde akne artar mı?

    Hormonlar tek başına akneden sorumlu değildir, problem yağ bezlerinin hormonlara karşı duyarlı olmasıdır. Aknesi olan kişilerin pek çoğunda hormon seviyeleri normaldir. Kadınların ve genç kızların %99'unda hormon seviyelerini ölçmek, adet düzensizlikleri ve aşırı kıllanma durumu sözkonusu olmadıkça gerekli değildir.

    Akne izleri nasıl tedavi edilir?
    Akne izlerinde laser, dermabrazyon, kimyasal peeling, dolgu maddeleri, cerrahi yöntemler kullanılabilir. Hastaya göre kullanılacak yöntem değişir. 
    Rozasea (Gül Hastalığı) Nedir?  
    Rozasea  sık görülen kronik bir hastalıktır. Klasik olarak yanaklarda burunda alında ve çenede yama şeklinde kırmızılıklar ve inflamasyon vardır. Tipik olarak 30-50 yaşlarında sıktır ve kadınlarda erkeklerden çok görülür. Belirtileri yavaş olarak ortaya çıktığından başlangıçta güneş yanığı sanılarak tedavide gecikilebilir.
    Hastalık ilerledikçe, kızarıklık daha belirgin ve kalıcı bir hale gelir. Bazı hastalar bu bölgede yanma ve sızlama şikayetinden bahsedebilir. Deri üzerinde küçük, kırmızı, sert kabarıklıklar (papul) ve iltihap dolu sivilceler (püstüller) görülebilir. Bu görüntü akneye benzediğinden, rozasea  bazen “akne rozase”  olarak adlandırılır. Küçük, genişlemiş kan damarları (telanjektaziler) görünür hale gelebilir.  Sıklıkla, hastalarda rozasea kızarıklığı oluştuğunda  bu genişlemiş damarla ince kırmızı çizgiler şeklinde görülebilir.
    Bazı vakalarda, aynı görüntü gözde de olabilir. Gözler kızarmış, irrite olup, yanabilir. (oküler rozase). Bu durum rozaseli hastaların %50 sinden fazlasında görülür.

    İleri durumlarda, yüz daha geniş olarak tutulur. Deri şişer, kist formları ve küçük yumru şeklindeki kabarıklıklar burnun şiş ve kızarık görünmesine sebep olur.
    Rinofima olarak adlandırılan bu durum çok sık değildir ve özellikle erkeklerde görülür. Rozase zamanla  kişinin kendine güvenini de bozabilecek kalıcı değişikliklere neden olarak  daha kötü bir hal alabilir.  
     Bilinen bir kalıcı  tedavisi yoktur ancak geçici olarak durum düzeltilebilir. Vakaların çoğu ilaçlarla tetikleyici faktörlerden ve güneşten korunarak kolayca kontrol edilebilir.




     Neden oluşur?
    Kimse kesin nedenini bilmiyor. Araştırmacılar gelişimi için bir çok teori ileri sürmüşlerdir.  Yüz bölgesindeki kıl diplerinde yaşayan “Demodex folliculorum” denen bir parazitin yağ bezlerinin ağızlarını tıkamasına bağlı geliştiği en çok kabul edilen teoridir.
    Rozase  tüm deri tiplerinde görülse de açık tenli kişileri daha çok tuttuğu bilinmektedir. Çoğu kez ailede bir çok kişide birden bu hastalık vardır. Bu nedenle araştırmacılar en azından genetik bir yönü olduğunu düşünmektedir.
    Bazı durumlarda rozase migren başağrısı,diğer cilt hastalıkları, blefarit ve keratit gibi bazı göz hastalıklar ile birlikte olabilir. 




    Rozaseyi  tetikleyen bazı faktörler şunlardır.

    Yiyecek ve içecekler    : Alkol , Baharatlı gıdalar, Sıcak yiyecek ve  içecekler
    Aktiviteler                       : Ağır egzersizler, Sıcak banyo ve Saunalar
    Hava Durumu               : Sıcak veya soğuk  hava, Nemli hava, Rüzgar, Güneş
    Duygusal durumlar      : Stres veya sıkıntı, Utanma veya kahkaha ile gülme
    Tıbbi durumlar              : Menapoz, kronik öksürük, kafein eksikliği sendromu
    Diğer                              : Cilt ürünleri, steroidler, tansiyon ilaçları ve ağrı kesiciler gibi  ilaçlar
     
    Ancak tüm    tetikleyici faktörler kişiye göre değişiklik gösterecektir







    Tedavi
    Rozseniz varsa onu kontrol altına almak için pek çok yol vardır. Şu an için tedavi ile ortadan kaldırılamadığı düşünülürse belirtileri kontrol altına almak ve kötüleşmesini önlemek yapılacak ilaç tedavilerine ek olarak tetikleyicileden uzak kalmak  önemlidir
    Rozase  İlaç Tedavisi:  İlaç tedavisinin hastanın durumuna göre  yanlızca uzman doktor tarafından verilmesi gerekir. Aksi durumda geri dönüşü olmayan kötü sonuçlara sebep olabilir
    Kremler ve Oral Antibiotikler tedavide kullanilmaktadir
    Diğer tedaviler: Göz bulguları için  göz damlaları ve göz kapaklarının  ılık suyla  temizlenmesi ve gerekirse göz doktoruna başvurulması gerekir
    Görülebilen damar lezyonları için lazer tedavisi uygulanabilir. Cerrahi ve laser tedavisi rinofimalı hastalarda kullanılabilir









    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder